T24 Haber Merkezi
Mardin’de konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘na YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle verilen mahpus ve siyasi yasak cezaları hakkında birinci sefer konuştu. Erdoğan, “Son günlerde bir mahkeme kararı üzerinden koparılan fırtınanın gerisinde de tıpkı faşist zihniyet var. Aslında bu tartışmanın ne bizimle ne şahsımla ne milletimizle bir ilgisi yok. Zira mevzu, bir şahsın yargıçlara hakaret ettiği argümanıyla aldığı mahkumiyet kararından ibarettir. Ortada ne bir siyasi tartışma ne bir fikir hengamesi ne bir hizmet uğraşı mevcuttur” dedi.
“Ortada biten bir yargı süreci de gelen bir yasak da olmadığını” söz eden Erdoğan, “Daha bu karar evvel İstinaf’a akabinde da Yargıtay’a gidecektir. Şayet mahkemenin verdiği kararın yanılgısı varsa zati oralarda gerekli düzenlemeler yapılabilir” diye konuşan Erdoğan, “Buradaki asıl çarpıklık yargı ile ilgili bir sürecin altılı masanın kendi içindeki siyasi çekişmelerinin mezesi haline getirilmeye çalışılmasıdır. Bizi de tıpkı oyuna alet etmeye kalkıyorlar, kusura bakmasınlar. Biz bu oyunun içerisinde yer almadık yer almayacağız” tabirlerini kullandı.
Erdoğan, muhalefetin cumhurbaşkanı adayının kim olacağının değerli olmadığı belirterek, Altılı Masa’ya, “Avara kasnak üzere toplanıp dağılmaktan öteki iş yapmayan altılı masa ve ortakları birbirlerine çalım atmakla uğraşacaklarına yürekleri yetiyorsa çıkıp adaylarını ilan etsinler. Ahmet, Ali, Veli fark etmez, kâfi ki çıksınlar çamura yatmadan bizim adayımız şudur deme hamasetini göstersinler. Biz de meydanlarda kiminle kapışacağımızı bilelim” davetinde bulundu.
Öte yandan Erdoğan burada yaptığı konuşmada Mardin Havalimanı’nın isminin Mardin Prof. Dr. Aziz Sancar Havalimanı olarak değiştirileceğini duyurdu.
Erdoğan, Mardin Derik Ovası Sulaması, Midyat-Nusaybin Yolu, Ömerli ve Dargeçit Doğalgaz Verme ile Üretimi Tamamlanan Öteki Projelerin Toplu Açılış Töreni’nde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Plan bütçe müzakereleri bitti, Cumhur İttifakı, 325 oyla muhalefeti duman etti”
Kılıçdaroğlu’na: Diyarbakır anneleriyle helalleştin mi?
“Bay Kemal 6 yaşındaki çocuğu konuşuyorsun, bizim ciğerimiz yanıyor o bir felaket farklı bir husus. 10,11,13,14 yaşında Kandil’e kaçırılan o yavrular için bugüne kadar bir söz ettin mi? O terör örgütlerinin taciz ettiği o yavrularla ilgili bir cümle kullandın mı? Diyarbakır annelerini ziyaret ettin mi, onlarla helalleştin mi? Ah cambaz ah. Ne diyor helalleşmeye geldim. Nereye? Şayet helalleşmeye gideceksen Diyarbakır’a git. Fakat sen kiminle dirsek temasındasın? HDP ile. HDP ne iş yapıyor Kandil’le birlikte iş tutuyor.
“Demokrasimizin eksikleri varsa onları tamamlayacağız”
“Hep birlikte ülkemize dört elle sarılarak ortak geleceğimizi birlikte inşa edeceğiz. Bunun için demokrasimizin eksikleri varsa onları tamamlayacağız. Bunun için eser ve hizmet altyapımızın eksikleri varsa onları gidereceğiz. Bunun için kardeşliğimizi güçlendirmenin önünde maniler varsa bunları kaldıracağız. Bunun için coğrafyamızdaki bin yıllık dayanışmamızı tahkim edecek, ortamıza kimseyi sokmadan işimize bakacağız.
“İnşallah 2024,2025, 26, 27, 28, durmak yok yola devam”
“Sizlerin dayanağı ile 2023’te bir defa daha üstleneceğimizi sorumlulukla ülkemizi bu tarihi dönüm noktasından muvaffakiyet ile geçirerek inşallah 2024,2025, 26, 27, 28, durmak yok yola devam. Kim ne derse desin bizim gündemimizde eser, yatırım, proje, huzur inanç umut vizyon var. Muhalefette ne var? Tam takır.
İmamoğlu kararına birinci yorum
“Son günlerde bir mahkeme kararı üzerinden koparılan fırtınanın gerisinde de birebir faşist zihniyet var. Aslında bu tartışmanın ne bizimle ne şahsımla ne milletimizle bir ilgisi yok. Zira mevzu, bir şahsın yargıçlara hakaret ettiği argümanıyla aldığı mahkumiyet kararından ibarettir. Ortada ne bir siyasi tartışma ne bir fikir hengamesi ne bir hizmet çabası mevcuttur. Mahkeme kararının açıklanmasının akabinde söylenenlere yazılıp çizilenlere baktığımızda bir taraftan gülüyor bir taraftan üzülüyoruz. Palavra yanlış bir sürü lafın nasıl argümanlı ve emin bir biçimde söz edildiğini görünce gülüyoruz. Birilerinin kendi iç kavgalarını Bizansvari taht oyunlarını bizim üzerimizden yürütmenin peşinden koştuğunu gördükçe de üzülüyoruz. Halbuki karşımızdaki tablo pek nettir. Kardeşlerim Anayasa’nın 138. hususuna nazaran yargıçlar vazifelerini bağımsız olarak kanuna ve hukuka uygun bir halde yaparlar. ben söylemiyorum Anayasa’nın 138. hususu söylüyor. Her vakit söylediğimiz üzere mahkemelerin verdiği her kararı beğenmek mecburiyetinde değiliz. Bizim de eleştirdiğimiz hem de en sert formda eleştirdiğimiz mahkeme kararı da olmuştur. Lakin bu kimseye yargıçlara hakaret etme mahkeme kararlarını tanımama hakkı vermez.
“Birileri masanın içindeki hesaplaşmayı bizim üzerimizden lehine çevirmeye çalışıyor”
Bizim demokrasiye ve siyasetin legal tekniklerle yapılmasına olan bağlılığımızı kimse sorgulayamaz. Hayatımız yasaklarla gayretle geçti. Tahlili hep ulusal iradede bulduk. Ve ulusal iradenin gücünün dışında hiçbir yerde tahlil aramadık. Bugün de yaklaşan seçimler için kendimize, milletin önünde vizyonlarımızı, programlarımızı yarıştırabileceğimiz bir rakip arıyoruz. Cumhur İttifakı olarak aylardır bunun davetini yapıyoruz. Buna rağmen kendilerine Altılı Masa diyen fakat yöresindekilerle kaç tane oldukları belgisiz olan muhalefet cenahı karşımıza bir isim çıkartamadı. Masadaki herkesin başında bir diğer hesabın, bir öbür niyetin olduğu cümle alemin malumudur. Artık birileri bir mahkeme kararını mazeret ederek masanın içindeki hesaplaşmayı bizim üzerimizden lehine çevirmeye çalışıyor. Bunun adı tek parti faşizmi fakat biz bunu yutmayız.
“Eğer mahkemenin verdiği kararın yanlışı varsa zati oralarda gerekli düzenlemeler yapılabilir”
Bu tek parti faşizmi artığı zihniyetin milletimizi kendinden tiksindiren riyakarlığı tam olarak budur. Mertçe ortaya çıkıp çaba etmek yerine daima oburlarının sırtından, iktidar düşü görme hastalığından bir türlü kurtulamadılar. Dün darbeciler, vesayetçiler üzerinden ulusal iradenin gerisinden dolanıyorlardı; bugün yapay gündemler üzerinden birebir hesabı yapıyorlar. Halbuki ortada biten bir yargı süreci de gelen bir yasak da yoktur. Daha bu karar evvel İstinaf’a akabinde da Yargıtay’a gidecektir. Şayet mahkemenin verdiği kararın yanlışı varsa esasen oralarda gerekli düzenlemeler yapılabilir.
“Bizi de birebir oyuna alet etmeye kalkıyorlar, kusura bakmasınlar”
Buradaki asıl çarpıklık yargı ile ilgili bir sürecin altılı masanın kendi içindeki siyasi çekişmelerinin mezesi haline getirilmeye çalışılmasıdır. Bizi de birebir oyuna alet etmeye kalkıyorlar, kusura bakmasınlar. Biz bu oyunun içerisinde yer almadık yer almayacağız.
Altılı Masa’ya “adayını açıkla” daveti: Meydanlarda kiminle kapışacağımızı bilelim
Şimdi ben Mardinden bir kere daha tekrarlıyorum, bizim için cumhurbaşkanı adayının kim olacağı değerli değil. Cumhur İttifakı adayını açıklamış, meydanlarda, işte ortada, gümbür gümbür kelamını söylüyor. Kardeşlerim avara kasnak üzere toplanıp dağılmaktan diğer iş yapmayan altılı masa ve ortakları birbirlerine çalım atmakla uğraşacaklarına yürekleri yetiyorsa çıkıp adaylarını ilan etsinler. Ahmet, Ali, Veli fark etmez, kâfi ki çıksınlar çamura yatmadan bizim adayımız şudur deme yüreğini göstersinler. Biz de meydanlarda kiminle kapışacağımızı bilelim. Ne 2014 ne 2018 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde karşımıza çıkardıkları adaylar bu türlü bir hava oluşturabildi.”