Arçelik CEO’su Hakan Bulgurlu, iklim değişikliğine yönelik acil hareket daveti yaptı; “Global ayak izimizi milletlerarası gündemde iklim krizine yer açmak, Ar-Ge gücümüzü ise tüketicilerimizin ömürlerini düzgünleştirirken tabiata ziyan vermeyen teknolojiler geliştirmek için kullanıyoruz. SaveWater, dünyanın en sürdürülebilir şirketi olma ve dünyanın dört bir yanında insanlara yarar sağlayacak yenilikçi teknolojileri benimseme maksadımızı ortaya koyuyor.” dedi.
Arçelik’ten yapılan açıklamaya nazaran, Arçelik, Avrupa konut aletleri bölümünün önde gelen markalarından Beko ve Grundig ile IFA 2022’de en yeni teknolojilerini sergiliyor. SaveWater da tanıtıldı. Birinci kere IFA Berlin’de özel olarak tanıtılan bulaşık makinesi ve çamaşır kurutma makinesi-çamaşır makinesi çiftinde kullanılan yeni SaveWater teknolojisi, meskenlerde suyun daha verimli kullanılmasına yardımcı olmak için tasarlandı.
Arçelik, Beko ve Grundig markalarıyla Almanya’nın Berlin kentinde düzenlenen tüketici elektroniği fuarı IFA’da konuşan Bulgurlu, inovasyon ve teknolojinin hayatları kolaylaştırırken öbür yandan mevcut ekonomik modelin daha fazla tüketime yol açtığını belirterek, “Aşırı tüketim eğilimi ise ekosistemi olumsuz etkiliyor. Bu paradoksun içinden sürdürülebilir inovasyon ile yanlışsız istikrarın kurulmasını sağlayarak ve bugün uğraş ettiğimiz etraf sıkıntılarına teknolojik tahliller getirerek çıkabileceğimize inanıyorum.” tabirlerini kullandı.
“Gezegenimiz iklim aciliyeti ile karşı karşıya”
Bulgurlu, Arçelik’in iklim amaçlarına ulaşmak için kararlı adımlar attığını aktararak, şunları kaydetti:
“2050 yılında net sıfır emisyon amacı soyut bir kavram değil, gezegendeki her canlının hayatını direkt ilgilendiren bir bahis. Gezegenimiz, iklim krizine karşı bir dönüm noktasında. İnsanlığın dünya tarihinde bizi, ‘harekete geçenler’ ya da ‘duyarsız kalanlar’ olarak tanımlayacağı bir kavşaktayız. Bu türlü kritik bir devirde, sürdürülebilirlik sırf bir maliyet ögesi değil, mecburî bir iş modeli olarak görülmeli.
Sektörümüzün sürdürülebilir inovasyona odaklanması, güç, su ve etraf hususlarında gerçek manada fark yaratan teknolojiler geliştirmeye öncelik vermesi epey kıymetli. Farkındalık yaratma periyodunu geride bıraktık, artık iklim krizi ile gayrette sorumluluk alma vakti. Bugün sürdürülebilirlik konusunda atacağımız her adım, tabiata ziyan vermeden özgürce gelişebileceğimiz yaşanabilir bir geleceğin garanti altına alınması demek.”